29 Ocak 2014 Çarşamba

Tren Gelir Hoş Gelir

1890 yılında hizmete açılan Sirkeci Garı’nın mimarı daha önce de blogumuzda bahsi geçmiş olan Deutche Orient Bank’ın da mimarı olan August Jachmund. Jachmund, Garın mimarisinde Doğu ile Batı’nın kesişme noktası olduğu gözeterek bir sentez proje yapmış.


İlk yapıldığı dönemde deniz kenarında olan yapı sonraki dönemlerde yapılan dolgular ile içerilerde kalmış. Şu anda sabahları ön bölümünde (yukarıda ki resimde gördüğünüz kullanılmayan ana kapısının önünde) yakalarında gidecekleri şehirlerin isimleri ile Anadolu’ya mal götüren kamyoncular ve mal göndermek isteyenlerin buluşmasına; kalabalığına tanık olabilirsiniz.



Garın yapımı sırasında Topkapı Sarayı’nın bahçesinden geçen ve Sirkeci’ye ulaşan bölüm Sultan Abdülaziz’in özel izni ile yapılmıştır; bu sırada yol üzerindeki Bizans ve Osmanlı köşk ve sarayları ne yazık ki yıkılmıştır.



Gar Binası içinde sizleri karşılayacak Demiryolu Müzesi’ni de gelmişken mutlaka gezin. Müzede tarihi evraklar, demiryolu maketleri, fotoğraflar, çeşitli teçhizatlar gibi objelerin yanı sıra bir trenin makinist bölümünü de inceleyebilirsiniz.

Bu sırada yine Gar içerisinde bulunan; eski ismi ile Gar Lokantası; şimdinin Orient Express Restaurant'ı 1950’li yıllarda birçok ünlü simanın buluşma noktası olmuştur. Bu mekânda biz yemedik ama burada keyifli, nostaljik bir mola da verebilirsiniz.



Sizleri Garın içinde bulunan müzedeki bu tren menüsü resminden yola çıkarak Barış Manço ve Kurtalan Ekspres’in Dönence parçası ile uğurluyoruz bu hafta.
http://www.youtube.com/watch?v=ZjdZCInV3r4



Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

19 Ocak 2014 Pazar

Işık Şenliklerinden Havai Fişeklere

Çırağan Sarayı

17. yüzyılda Kazancıoğlu Bahçeleri olarak bilinen bu alanda ilk saray Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan için inşa edilmiş. Lale Devri’nde bahçede gezinen kaplumbağaların ve denize bırakılan midyelerin üzerine mum konularak yapılan ışık seyri eğlencesinden dolayı bu alan Farsça ışık anlamına gelen çırağan ismi ile anılmaya başlanmış.




Daha sonra II.Mahmut tarafından yenisi yapılan saray bu sefer de batı mimarisi ile yapılmak üzere Abdülmecit tarafından yıktırılmış ancak ölümü üzerine sarayın inşaatı Abdülaziz tarafından doğu tarzı ile tamamlanmış. Sarayın mimarları ünlü Balyan ailesindenmiş.


1909’da Parlamento Binası olarak kullanılan bina 1910’da II.Abdülhamit’in özel koleksiyonu ve V. Murat’ın kütüphanesinin yanı sıra bir çok değerli antikanın da yok olduğu bir yangın geçirmiş. Bu yangından günümüze orijinal olarak kalmış olan tek yer mermer hamam bölümüdür.

Daha sonra İstanbul’un işgal yıllarında bir Fransız kıtası tarafından “Bizo Kışlası” ismi ile kullanılmış, bu sırada altında bulunan tekke mezarları altın arayışları sebebi ile kazılmış.



1946’da çıkarılan bir kanun ile belediyeye bırakılan saray, 1968’de ne yazı ki bahçesindeki ulu ağaçlar kesilerek Beşiktaş Stadı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1992’de de şu anki otel kullanımı ile açılmıştır. Toplam 76360 m2 üzerine kurulu olan alandan Yıldız Sarayı’na bir köprü ile geçiş imkanı vardır. Ve biz İstanbul Yolcuları; yoğun olarak bu köprünün altından geçiyoruz. Bu köprünün altından daha çok uzun zaman insanların geçmesini dileriz.



Saray ile ilgili daha fazla bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

18 Ocak 2014 Cumartesi

Şehrin İlk Gökdeleni

Deutche Orient Bank

Germania Han olarak da bilinen bu nefis yapıya dikkat etiniz mi? 

Sirkeci Garı’nın da mimarı olan August Jachmund tarafından tasarlanan bu bina 1900-1910 yılları arasında tamamlanmıştır.




Şehrin ilk gökdelenleri arasında sayılabilecek yüksek bir kulesi vardır. Ve bu kule meydana bakacak şekilde yerleştirilmiş olup arkaya doğru üçgen yerleşime sahip olan binanın en gösterişli kısmıdır. Döneminde giriş katı banka hizmeti verirken üst katları ticari firmalar için han odalarına ayrılmıştı.

Yakın tarihimizde Yapı Kredi Bankası’nın aldığı bina 1997 yılında bir restorasyon geçirir. Restorasyon detaylarını buradan inceleyebilirsiniz. Şu anda mülkiyeti halen bankada mı bilmiyoruz ama otel olacağı söyleniyor. Neresi olmuyor ki J İçeriye göz atma fırsatımız oldu ancak ne yazık ki fotoğraflama iznimiz olmadığı için size dışarısından resimler sunabiliyoruz. İçini; otel olursa bir daha gezmeye gideriz artık.






Bu binayı görmeye gittiğinizde karşı çaprazında yer alan; öğretmeni August Jachmund’dan da etkilenerek Mimar Kemalettin’in yaptığı 1. Vakıf Han’a da bir göz atın isteriz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

8 Ocak 2014 Çarşamba

Kurtuluş Planları

Atatürk Müzesi - Şişli

Bu hafta siz de ajandanızdan takip etmişsinizdir Atatürk Müzesi’ndeyiz.


1. Dünya Savaşı’nın bitimi ile 1918’de İstanbul’a gelen Atatürk, Şişli’de bulunan Madam Osep Kasapyan’a ait bu eve kiracı olarak yerleşir. Samsun’a gideceği 16 Mayıs 1919 tarihine kadar annesi, kız kardeşi ve yaveri ile bu evde ikamet eder. Evin en önemli özelliği İstanbul’un işgal altında olduğu bir dönemde kurtuluşla ilgili gizli toplantılar yaptığı ev olmasıdır. 

Ev daha sonra Erzurum Milletvekili Tahsin Uzer tarafından alınır. 1927 yılında Belediye satın alır ve 1942’de ziyarete açılır. 1962’de geçirdiği yangından sonra aslına uygun restore edilerek 1981’de yeniden ziyarete açılır.


Sarı tonlarının hakim olduğu iç mekanda Atatürk’e ait objeler, kıyafetler, pullar, fotoğraflar ve çok güzel tabloların yanı sıra kendisine hediye edilen objeler de bulunmakta.














Açıkçası müze biz gezdiğimizde yeniden tadilat günlerini bekleyen unutulmuş umursanmayan bir yalnızlıktaydı. Üzülmedik desek yalan olur. Müze 1 Ocak'ta girmiş olduğu tadilatın ardından 31 Aralık 2014'te yeniden ziyarete açılacak.



Umarız ihtişamlı bir şekilde merak uyandıran bir müze olur. Bu müze ile ilgili daha detaylı bilgiyi bu linkten edinebilirsiniz.


Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu