Çırağan Sarayı
17. yüzyılda Kazancıoğlu Bahçeleri olarak bilinen bu alanda
ilk saray Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan için inşa
edilmiş. Lale Devri’nde bahçede gezinen kaplumbağaların ve denize bırakılan
midyelerin üzerine mum konularak yapılan ışık seyri eğlencesinden dolayı bu
alan Farsça ışık anlamına gelen çırağan ismi ile anılmaya başlanmış.
Daha sonra II.Mahmut tarafından yenisi yapılan saray bu
sefer de batı mimarisi ile yapılmak üzere Abdülmecit tarafından yıktırılmış
ancak ölümü üzerine sarayın inşaatı Abdülaziz tarafından doğu tarzı ile
tamamlanmış. Sarayın mimarları ünlü Balyan ailesindenmiş.
1909’da Parlamento Binası olarak kullanılan bina 1910’da
II.Abdülhamit’in özel koleksiyonu ve V. Murat’ın kütüphanesinin yanı sıra bir
çok değerli antikanın da yok olduğu bir yangın geçirmiş. Bu yangından günümüze
orijinal olarak kalmış olan tek yer mermer hamam bölümüdür.
Daha sonra İstanbul’un işgal yıllarında bir Fransız kıtası
tarafından “Bizo Kışlası” ismi ile kullanılmış, bu sırada altında bulunan tekke
mezarları altın arayışları sebebi ile kazılmış.
1946’da çıkarılan bir kanun ile belediyeye bırakılan saray,
1968’de ne yazı ki bahçesindeki ulu ağaçlar kesilerek Beşiktaş Stadı olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
1992’de de şu anki otel kullanımı ile açılmıştır. Toplam
76360 m2 üzerine kurulu olan alandan Yıldız Sarayı’na bir köprü ile geçiş
imkanı vardır. Ve biz İstanbul Yolcuları; yoğun olarak bu köprünün altından
geçiyoruz. Bu köprünün altından daha çok uzun zaman insanların geçmesini dileriz.
Saray ile ilgili daha fazla bilgi için burayı ziyaret
edebilirsiniz.
Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder