30 Nisan 2014 Çarşamba

Bu da mı Gol Değil?

İnönü Stadı - Dolmabahçe


19 Mayıs 1947’de açılan stadın mimarları Vietti Violi, Şinasi Şahingiray ve Fazıl Aysu’dur. Stada daha sonra açık tribünler; arka tarafında bulunan gazhane ve havagazı fabrikalarının yıkılması ile eklenmiştir.



Stattaki ilk maç 23 Kasım 1947’de Beşiktaş ile İsveç’in AIK takımları arasında oynanmış; ilk gol Süleyman Seba tarafından atılmış ve 2-3 AIK’in galibiyeti ile sonuçlanmıştır.





2013 yılında, Haziran ayında stat, yenilenme sebebi ile yıkılmıştır. Halen inşaatı devam etmektedir.
Stat aynı zamanda Beşiktaş Jimnastik Kulübünün müzesini de barındırmaktadır. 





İnönü Stadı 28 Temmuz 1992’de İstanbul’daki ilk stadyum konserinde Bryan Adams’a ve sonrasında da Guns N’Roses, Elton John, Metallica, Madonna, Michael Jackson gibi birçok uluslararası sanatçının konserine ev sahipliği yapmıştır.




Bu stat ve müze ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. İnönü Stadı’na nasıl giderim diyenlere kulübün sevenlerinin dediği gibi BeşiktAŞK’tan Kabataş’a doğru giderken Dolmabahçe Sarayı ile karşı karşıya.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

22 Nisan 2014 Salı

Tarih Sizi Çağırıyor

Arkeoloji Müzesi - Gülhane



Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren eski eserlerin toplanmaya başlanması ile 1869 yılında Aya İrini’ye toplanmış olan tarihi eserler; Müze-i Hümayun’un (İmparatorluk Müzesi) temelini oluşturur. Aya İrini küçük gelmeye başlayınca halen Arkeoloji Müzesine bağlı olan Çinili Köşk müzeye dönüştürülür. Çinili Köşkü 3 boyutlu olarak buradan inceleyebilirsiniz.



1881 yılında müzenin müdürlüğüne Osman Hamdi Bey’in atanması ile Türk müzeciliği yepyeni bir vizyona kavuşur. Yurtdışında eğitim görmesi için gönderilen ilk dört öğrenciden biri olan Osman Hamdi Bey gerek müzecilik, gerek tarihi eserlerin korunması ve onarılması gerekse de tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasının önüne geçilmesi adına çok önemli adımlar atmıştır. Aynı zamanda değerli bir ressam olduğunu da bildiğimiz Osman Hamdi Bey ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. Yolunuz düşerse Eskihisar’da yaşadığı müzeye dönüştürülmüş olan evini de ziyaret edin deriz. Bu müzenin bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.







Çinili Köşk’e dönecek olursak, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Alandaki en eski binadır. Şark Eserleri Müze binası önceden Osman Hamdi Bey’in kurup ders verdiği ilk Güzel Sanatlar Akademisi’dir ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin temellerini oluşturmuştur. Mimarı Alexander Vallaury’dir ki kendisi ayrıca Arkeoloji Müzesi ana binasının da mimarıdır. 





Arkeoloji Müzesi ana binası dünyada müze binası olarak inşa edilen ender yapılardandır ve bir tapınak görüntüsüne sahiptir. Ön bölümde bulunan Osmanlıca yazıda Asar-ı Atika Müzesi (Eski Eserler Müzesi) yazar ve üstünde inşa ettiren II. Abdülhamit’in tuğrası bulunur.
Müzenin 1891’deaçılış tarihi olan 13 Haziran hala ülkemizde müzeciler günü olarak kutlanmaktadır.






Arkeoloji Müzesi’ne nasıl giderim derseniz; ya Topkapı Sarayı, Aya İrini yanından ya da Gülhane Parkı girişinden karşıdaki Osman Hamdi Bey yokuşunu tırmanarak ulaşabilirsiniz. Müze ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.





İçinde bulunan eserlerdeki detayları, eserlerin çeşitliliğini ve sunduğu bilgiyi; müzenin ihtişamını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. 

Siz en iyisi sabah erkenden bu müzeye gelin, arada dillere destan çay bahçesinde de oturup kulak kabartın; tarihin sesini duyacağınıza eminiz.

Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

17 Nisan 2014 Perşembe

Top Kapısı Kalmadı Topkapı Sarayı Versek?

Top Kapısı (Topkapı) – Topkapı Sarayı (Sultanahmet)

Aiyos Romanos ya da Aziz Romanos ya da Porta Romanos kapısı olarak da bilinen Top Kapısı, Konstantinopolis kuşatması sırasında Fatih Sultan Mehmet’in karargahını kurduğu ve en büyük topları kurarak top saldırıları gerçekleştirdiği yerdir. Mevlanakapı ile Sulukule Kapısı arasındadır. Ancak burayı (itiraf ediyoruz) henüz keşfetmeye vakit bulamadık. Vakit bulsak kapıyı bulacak mıyız o da meçhul. İşte aradığımız kapının 2005’ten görüntüsü bu linkte. Ama takipte kalın çünkü yolculuk listemizde. Ya da daha güzeli keşfetmiş olanlarınız varsa bizimle paylaşın lütfen. Ne de olsa İstanbul da sevgi gibi paylaştıkça güzelleşiyor.


Bu konudan yola çıktık bu hafta Topkapı Sarayı’nı gezdik. Gezdik ama bu çok bilinen, sevilen, sıklıkla gezilen mekânı nasıl anlatsak ki? Hani MFÖ’nün şarkısında geçer “nerden başlasam, nasıl anlatsam” derler…
Siz en iyisi bu haftaki fotoğraflara bir göz atın ve detaylı bilgi için burayı tıklayın. Biz ise size Topkapı Sarayı’nı anlatmayalım ama birkaç detay bilgi verelim.



  • Babüsselam’dan (orta kapı) içeriye padişah hariç kimse at ile giremezdi. Bunun tek istisnası Belgrad Kalesini almış olan İvaz Mehmet Paşa idi. (fotoğrafı yukarıda)
  • Saraydaki en yüksek yapı mahkeme binasında bulunan adalet kulesidir. Bu kule tarihi yarımadanın tüm fotoğraflarında Topkapı Sarayı tarafına baktığımızda gördüğümüz kuledir. (sağda)





  • Girince sağda bulunan mutfak şu bölümlerden oluşur : ana mutfak, şerbethane, helvahane, kalayhane, kilerhane. Kuzu eti mutlaka Trakya Kıvırcığı olmuştur. Harem ve Padişah için Özel mutfak vardır ve adı Kuşhane’dir.
  • Topkapı Sarayı’nın bünyesinde yaklaşık 11.000 Çin Porseleni bulunmaktadır.
  • Harem; yani başkasının girmesinin haram olduğu yeri Zülfü Baltacılar Ocağı korurdu. Bu ocak sarayda gece de kalabilen tek ocaktı.
  • Cuma namazları hiç sarayda kılınmaz hep dışarı çıkılırmış.
  • Bahçesinde halhallı ceylanlar dolaşırmış.



  • Saray bünyesinde 2500’ü minyatürlü yaklaşık 22.000 el yazması kitap bulunmaktadır.
  • IV. Murat spor alanına inen tek padişah olmuş. Alanda taştan bir tahtı bulunmaktadır. (sağda)
  • Yıldız Sarayı’nda (burada yazmıştık) gördüğümüz, zaman içinde yeni yapıla eklenerek büyüyen saray olgusunu bu sarayda da görmekteyiz.
  • Abdülmecit Sarayı tamamen bırakan padişahtır.








  • Bab-ı Hümayun’dan girdikten sonra (girdikten sonra ki fotoğrafı aşağıdadır) solda Karakol’un yanında Nika Ayaklanmasında yakılan Samson Hastanesi kalıntılarını ve Aya İrini Müzesi’ni görebilirsiniz. Aya İrini’yi de artık ayrıca ziyaret etme imkânı vardır. Bilgi için burayı tıklayabilirsiniz.

  • Babussaade yani Mutluluk Kapısı sarayın özel bölümlerine; üçüncü avluya açılan kapı idi. Sefere çıkan ordunun komutanına Sancak-ı Şerif, Padişah tarafından bu kapının önünde verilirdi. (sağda)




Bu sarayı gezerken Kutsal Emanetler, Harem, III: Ahmet Kütüphanesi, İftariye Kameriyesi ve daha bir çok önemli bölümü de gezebilirsiniz. Buraya bir gün ayırmak hakkıyla gezmek için yeter mi diye düşünmeden edemiyoruz.

Bu yazıdaki Topkapı Sarayı bilgileri özel gezilerden edinilen bilgiler ve Murat Belge’nin İstanbul Gezi Rehberi isimli kitabındaki bilgilerden derlenmiştir.

Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

9 Nisan 2014 Çarşamba

O Kurnadan Bu Kurnaya

Galatasaray Hamamı - Galatasaray

Galatasaray Hamamı 1481 yılında II. Beyazıt tarafından Galatasaray Külliyesi içinde inşa edilmiştir.
1964 yılında bir restorasyon geçirir. Hamam keyfi yapmak isteyenler için İstanbul’da bulunan birçok noktadan birisidir. 

Oldukça merkezi bir noktada bulunan yapının yurt dışında da ünlü ziyaretçileri bulunmakta; moda çekimleri yapılmaktadır.












Biz içeride müşteriler olduğu için resim çekemedik ama detaylı bilgi ve görselleri için burayı tıklayabilirsiniz.

Galatasaray Hamamı’na nasıl giderim diyorsanız; Galatasaray Lisesi’nin yanındaki ara sokaktan girince karşınıza çıkacak.

Bu haftayı tahmin edeceğiniz gibi yüzümüzü gülümsetecek; Adile Naşit ve Hikmet Gül'ün önderliğinde bu linkte bulacağınız meşhur sahne ile bitirelim. Yüzünüz hep gülsün.


Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu