22 Şubat 2014 Cumartesi

Bu Daha Başlangıç

Ayasofya

Bizans mimarisinin bu en ihtişamlı yapısı kendinden önce yapılıp yıkılmış olan iki ayrı kilisenin alanında inşa edilmiştir. Müzenin şu anda bahçesinde daha önceki kiliselere ait buluntular sergilenmekte olup bunlar 1935’te yapılan arkeolojik kazılarda elde edilmiştir. Bu kazılar Ayasofya’ya zarar vermemek için devam ettirilmemiştir.













Konstantinopolis’te 916 yıl kilise olarak kullanılan yapı 1453 fethi ile camiye çevrilmiştir. Kültürel miras bilinci, saygı ve hoşgörüye çok şükür ki kilise camiye çevrilirken var olan ikonalar, mozaikler, tasvirler vb. ya kaldırılmış ya da üstleri kapatılmış ama yok edilmemiştir. Müslümanlığı dair öğeler konularak cami olarak kullanılmaya başlanan yapı 1935 yılında müzeye çevrilmiştir. İki dinin oldukça gösterişli örneklerini görebileceğiniz Ayasofya insanda nefes kesen bir hayranlık duygusu yaratıyor.





Çok yoğun olarak ziyaretçi alan bu müzeye mümkün olduğunca erken gitmenizi tavsiye ederiz. Böylece içeriye girdiğinizde o muhteşemliği daha fazla yaşayacaksınız. Her köşesinde (duvarlarının içine kadar) incelenecek bir şey bulabileceğiniz bu göz nurunda yaşayan Ayasofya Kedisi’ni görürseniz bir resmini de siz çekin. Çok meşhur olan bu kedinin özel blog sayfası için burayı tıklayabilirsiniz (sayfada çok güzel Ayasofya resimlerine de bakabilirsiniz tabii J) Bir de Ayasofya’nın içerisinde meşhur dilek taşı var; içine parmağınızı sokup tam tur döndürerek dileğinizi dileyebilirsiniz.

Ayasofya Müzesi’nin içi kadar dışında da ziyaret edilmesi gereken Padişah Türbeleri (ki Sultan 1. Mustafa ve Sultan İbrahim Türbesi dönüştürülmüş bir vaftizhanedir), Sübyan Mektebi, Şadırvan gibi daha birçok yapının yanı sıra keyifli bir mola verebileceğiniz bir cafesi de bulunmaktadır.
Ayasofya ile ilgili daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.

Bu sırada bizim de hem gezerken hem de bilgi aktarımı yaparken çok yararlandığımız İstanbul ile ilgili okuyabileceğiniz Murat Belge’nin İstanbul Gezi Rehberi Kitabı’nı da sizlere tavsiye ederiz.

Ayasofya'nın son dönemde ortaya çıkan mozaikleri, daha önceden kurulu kiliselerin üzerine inşa edilmiş olması ve mutlaka biz ziyaretçilerin bilmediği nice gizemleri ile insanda "acaba daha neler var" merakı uyanırken tahmin ediyoruz ki bu daha başlangıç.

Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder