Ayasofya
Bizans mimarisinin bu en ihtişamlı yapısı kendinden önce
yapılıp yıkılmış olan iki ayrı kilisenin alanında inşa edilmiştir. Müzenin şu
anda bahçesinde daha önceki kiliselere ait buluntular sergilenmekte olup bunlar
1935’te yapılan arkeolojik kazılarda elde edilmiştir. Bu kazılar Ayasofya’ya
zarar vermemek için devam ettirilmemiştir.
Ayasofya Müzesi’nin içi kadar dışında da ziyaret edilmesi
gereken Padişah Türbeleri (ki Sultan 1. Mustafa ve Sultan İbrahim Türbesi
dönüştürülmüş bir vaftizhanedir), Sübyan Mektebi, Şadırvan gibi daha birçok
yapının yanı sıra keyifli bir mola verebileceğiniz bir cafesi de bulunmaktadır.
Ayasofya ile ilgili daha detaylı bilgiyi buradan
edinebilirsiniz.
Bu sırada bizim de hem gezerken hem de bilgi aktarımı yaparken çok yararlandığımız İstanbul ile ilgili okuyabileceğiniz Murat
Belge’nin İstanbul Gezi Rehberi Kitabı’nı da sizlere tavsiye ederiz.
Ayasofya'nın son dönemde ortaya çıkan mozaikleri, daha önceden kurulu kiliselerin üzerine inşa edilmiş olması ve mutlaka biz ziyaretçilerin bilmediği nice gizemleri ile insanda "acaba daha neler var" merakı uyanırken tahmin ediyoruz ki bu daha başlangıç.
Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder