9 Şubat 2014 Pazar

Tünelin Ucundaki Işık

Beylerbeyi Sarayı













Bu sarayı gezmeye geldiğinizde önce bir tünelden geçeceksiniz ki bu tünel II.Mahmut döneminden kalmış olan orijinal bir yapı. Bu tüneli geçip Sarayın bahçesine ulaştığınızda adeta başka bir döneme geçmiş gibi hissedeceksiniz (tünelden geçerken yine II.Mahmut döneminden kalmış olan çeşmeyi de kaçırmayın).


Bu bölgenin yerleşimi Bizans’a kadar dayanır, ismi ise gezgin İnciciyan’a göre Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın 16.yy’da burada bir köşkünün bulunmasından gelirmiş. Yörede bulunan ve eskiden bir kilisenin olduğu yere yaptırılan; ismi yakın zamanda Abdullah Ağa Cami (banisi) olarak değiştirilmiş olsa da; İstavroz (Haç) Cami bu geçişin ve şehir mirasının güzel bir örneğini yansıtır(dı).

Çeşitli padişahların bu yöreyi yazlık olarak kullanmasından sonra; önce II.Mahmut 1829’da burada bir sahil sarayı inşa ettirir. 1851 yılında çıkan bir yangından sonra Sultan Abdülaziz sarayı Sarkis Balyan’ın mimarlığında yeniden yaptırır.

Birçok yabancı devlet başkanının ağırlandığı bu saray Sultan II.Abdülhamit’in de 1909’da tahttan indirilip Selanik yıllarından sonra 1912’de yerleşerek ölümüne kadar 6 yıl yaşadığı saraydır. Saray 1909’da mimar Vedat Tek tarafından onarılmıştır.

Cumhuriyet döneminde yine yabancı devlet başkanlarının ağırlanmasının yanı sıra 1936’da Balkan Oyunları Festivali’ne ev sahipliği yapmış ve saray son konuğu olan Atatürk’ü bir geceliğine misafir etmiştir.

Biz gezdiğimizde saray içerisinde fotoğraf çekmek yasaktı ama sarayla ilgili geniş bilgiyi buradan ve 3 boyutlu görsellerini de buradan bulabilirsiniz. Ama bunlara bakmakla yetinmeyin, gezmeye gidin. Sarayın içine girmek istemezseniz 1 TL gibi çok cüzi bir meblağ ile bahçesinde de turlayabilirsiniz. Eğer isterseniz bahçesinde bulunan kafeteryasında bir keyif çayı yudumlama ya da bir şeyler atıştırma şansınız da var.




Bahçede bulunan heykeller Sultan Abdülaziz’in siparişi üzerine 1864 yılında Pierre Louis Rouillard tarafından yapılıyor. Bu heykeltraşla ilgili daha detaylı bilgiyi (İngilizce) buradan ve çeşitli eserlerini de buradan inceleyebilirsiniz.


Sanatçı tarafından yapılan heykellerin çoğu saray bahçesinde bulunurken; diğerlerini Topkapı Sarayı’nda, Yıldız’da, Dolmabahçe Sarayı’nda; şaha kalkmış at heykelini Sabancı Müzesi’nde ve boğa heykelini de Kadıköy Meydanı’nda görebilirsiniz.


Saray Pazartesi ve Perşembe günleri kapalıdır; diğer günler sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar ziyaret edilebilir. 

Tünelden geçip bütün bunları görme sırası sizde…

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder